19 Ocak 2009 Pazartesi

FİİL ÇATILARI

* Çatı konusu, yalnız fiil cümleleriyle ilgilidir.

Fiillerin, nesne alıp almamalarına ve öznelerine göre özel­liklerine çatı denir.

Sadece yüklemi fiil olan cümleler, fiil çatısı yönünden ince­lenir. Yüklemi fiil olmayan (isim ya da isim soylu sözcük) cümlelerde fiil çatısından söz edilmez.

Fiiller, çatı bakımından nesnesine ve öznesine göre ayrı ayrı incelenir.

I. NESNELERİNE GÖRE FİİLLER
Fiiller, nesne alıp almamalarına göre ikiye ayrılır:

1) Geçişli Fiiller
Geçişli fiil, nesne alabilen fiildir.

"Sevdi, görmüş, dinliyor, bilir, okumaz, duysun, anla­yacak..."
Bu fiillerin hepsi geçişlidir.

Geçişli fiilde, öznenin yaptığı iş başka bir varlığa geçer.

"Neyi?" ve "Kimi?" sorularına cevap verebilen fiiller geçişli fiildir.
Okudu. —Neyi? —Soruyu.
Tanıyor. —Kimi? —Seni.
Duymuş. —Neyi? —Kazayı.

Aşağıdaki dizelerde geçişli fiiller vardır:

"Kalbe muhabbette buldum ilacı."
nesne

"Topladık yollardan altın, fildişi"
nesne

"Neler diyor size vatan rüzgârı?"
nesne

"Son şanlı macerasını tarihe anlatın."
nesne

"Bir zaman, gökten ölümü beklerdi."
nesne

"Gece yollarda bıraktım kırılan değneğimi."
nesne

"Hülyalı yaz akşamları, göller seni bekler."
nesne

Bir fiil, başına "onu" sözcüğü getirilerek okunabiliyorsa, nesnesi yönüyle geçişlidir.

"Onu okudum, onu içtim, onu duyarsın, onu görmüş, onu anlatır..."

"Onu" ile okunabilen fiil belirtili nesne de alabilir, belirtisiz nesne de. "Neyi?, Kimi?" sorularına cevap verebilen fiiller de hem belirtili hem de belirtisiz nesne alabilir.

Geçen yıl bütün öğrenciler onar kitap okudu,
belirtisiz nesne geçişli fiil

Kardeşinden gelen mektubu özenle açtı.
belirtili nesne geçişli fiil

Geçişli fiiller "kılış" bildirir. Bu fiillerde fiilin bildirdiği iş, başka birine ya da varlığa geçer.

Bu fiillerde "yapma" anlamı vardır. Öznenin yaptığı iş başkasına geçer.

Bazı fiiller, geçişli fiil olduğu halde kimi zaman nesne almadan cümlede kullanılabilir.

Çok bekledim, gelmedin. ("Bekledim" fiili, geçişli olduğu halde nesne almamıştır.)

Aşağıdaki örneklerde geçen fiiller de böyledir:
"Hem okudum hem de yazdım Yalan dünya senden bezdim."
Gözlükle daha iyi görüyorum.
Günlerdir yemiyor, içmiyor.
Boş yere merak etmeyin.

Bu cümlelerdeki fiiller, başka cümlelerde nesne alarak kul­lanılabilir:
"...kitap okudum, ...bildiklerimi yazdım."
nesne nesne

"Seni bekledim, her şeyi görüyorum, yemek yemiyor, su içmiyor, çocukları merak etmeyin." gibi.

ÖRNEK SORU:
Yüklemi geçişli fiil olduğu halde nesne kullanılmamış cümle, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dikkatli bakmayınca fark göremezsiniz.
B) Dikkatli bakmayınca fark bulamazsınız.
C) Dikkatli bakmayınca farkına varamazsınız.
D) Dikkatli bakmayınca farkında olamazsınız.
E) Dikkatli bakmayınca fark edemezsiniz.
(1987/OYS)
2) Geçişsiz Fiiller
Geçişsiz fiiller nesne alamayan fiillerdir. Bu fiillerde öznenin yaptığı iş, başka bir insan ya da varlığa geçmez.

Aşağıdaki dizelerde geçen fiillere bakalım:

"Tepelerden bir alev yükseliyor.
Ufka yorgun doğuyor, kırmızı ay
Karşıdan rengi sararmış geliyor."

"Dönüyorlar acı bir bozgundan."

"Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor."

"Bir günüm geçmiyor seni anmadan;
Derdine katlandım hiç usanmadan."

Geçişsiz fiiller "Neyi?" ya da "Kimi?" sorularına cevap vere­meyen fiillerdir. Yukarıdaki dizelerde geçen fiiller, bu soru­lara cevap veremez, dolayısıyla geçişsiz fiildir.

Geçişsiz fiiller, başına "onu" sözcüğü getirilerek okunamaz.

Akıyor. — Onu akıyor." olmaz.
Bakacaksın. — Onu bakacaksın." olmaz.
Düştü. — Onu düştü." olmaz.

Geçişsiz fiillerde özne "yapan" değil, "olan"dır; bu fiiller "olma" bildirir. Fiilde bildirilen iş özneye yöneliktir.


ÖRNEK SORU:
(I) Köşedeki masaya oturdu. (II) Eldivenlerini çıkarıp yanına koydu. (III) Usulca çantasını açtı. (IV) Küçük el aynasını çıkardı. (V) Yüzünü uzun uzun inceledi.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yük­lemi geçişsiz bir fiildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1997)

Türkçedeki fiillerin hemen hepsi "geçişli" ya da "geçişsiz" fiil olarak gruplandırılabilir. Ancak bazı fiiller, yerine göre bazen "geçişli" olur, bazen "geçişsiz".

"Koşmak, çıkmak, geçmek, yüzmek, gezmek..." gibi bazı fiiller bazı cümlelerde geçişli, bazı cümlelerde geçişsiz fiil olarak kullanılır:

Annesini görünce yanına koştu, (geçişsiz)
100 metreyi on bir saniyede koşuyormuş, (geçişli)
nesne

Öğretmenin arkasından o da çıktı, (geçişsiz)
Çocuk, merdivenleri koşarak çıktı, (geçişli)
nesne

İzmir'e giderken Çanakkale'den geçiyoruz, (geçişsiz)
Öndeki araçları sollayarak geçti, (geçişli)
nesne

Böyle birkaç fiilin dışındaki fiiller, her zaman geçişli fiil ya da her zaman geçişsiz fiildir. "Gitmek" fiili, kullanıldığı her cümlede geçişsizdir; hiçbir zaman nesne almaz. "Görmek" fiili kullanıldığı cümlede nesne olsun, olmasın geçişli fiildir.

Oldurgan fiiller
Nesne alamayan (geçişsiz) fiillere bazı ekler getirilerek, bu fiiller nesne alabilen (geçişli) fiil durumuna getirilir.

"-r, -er, -ar, -t, -tır, -tir" ekleri, geçişsiz fiillere eklenerek onları geçişli duruma getirir.

Geçişsiz durumdan geçişli duruma getirilen fiillere "oldur­gan" fiil denir.

Geçişsiz Geçişli ( oldurgan )
Düş - mek —> Düş – ür - mek
Öl - mek —> Öl – dür - mek
Ağla - mak —> Ağla – t - mak
Taş - mak —> Taş – ır - mak
İn - mek —> İn – dir - mek
Çık - mak —> Çık – ar - mak

Birkaç fiil geçişsiz durumdan geçişli duruma getirilirken (oldurgan yapılırken), fiilin kökünde değişiklik olur.

Geçişsiz Geçişli
Gel-mek Getir - mek
Git – mek götür – mek
( Gitmek fiili gidermek şekliyle de geçişli yapılır.)
Kalk – mak Kaldır – mak


Ettirgen fiiller
"-r, -er, -ar, -t, -tır, -tir" ekleri nesne alabilen (geçişli) fiillere eklendiğinde, o fiillerin geçişlilik derecesini artırır.

Bu eklerle geçişlilik derecesi artırılan fiillere "ettirgen" fiil denir.

Geçişli Geçişli ( ettirgen )
Bul – mak —> Bul – dur - mak
Aş – mak —> Aş – ır - mak
Ütüle – mek —> Ütüle – t mek
Sil – mek —> Sil – dir - mek
Oku – mak —> Oku – t - mak
Duy – mak —> Duy – ur - mak

Ettirgen fiillerde, fiilde anlatılan işi, özne kendisi yapmaz bir başkasına yaptırır. Bu fiillerde "işi başkasına yaptırma" anlamı vardır.

Mektubu okudu. (İşi yapan öznedir.)

Mektubu Berk'e okuttu.
("Okuma" eylemini bir başkası yapmıştır.)

"Görmek" fiili, ettirgen duruma getirilirken kök değişikliğine uğrar:

Gör - mek —> Göster - mek

Fiilin "gör – dür - mek" olarak da ettirgen biçimi vardır, ancak bu durumda anlam farklıdır.

İşini gördürdü.

Fiilleri "oldurgan" ve "ettirgen" duruma getiren "-r, -er, -ar, -t, -tır, -tir" ekleri aynı fiilde art arda üç kez yer alabilir:

Suçlu kaçtı, (geçişsiz)

Suçluyu kaçırdı, (geçişli-oldurgan)

Adam tutup suçluyu kaç-ır-t-tı. (geçişli-ettirgen)

uç - ur - t - tur - mak
geçişsiz geçişli geçişli geçişli
(oldurgan) (ettirgen) (katmerli ettirgen)


ÖRNEK SORU:
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi ettirgen (geçişli iken yeniden geçişli duruma getirilmiş) çatılı fiildir?
A) Adam, cebindeki her şeyi masanın üstüne çıkardı.
B) Bütün ömrünü bu küçük kasabada geçirmiş.
C) Toplantının yerini ve saatini herkese duyuracak.
D) Aniden ayağa kalkınca gözlerim karardı.
E) Acele etmezseniz, son vapuru da kaçıracaksınız.


II. ÖZNELERİNE GÖRE FİİLLER
(Özne-Yüklem İlişkisi)
Türkçede eylemin gerçekleşmesi sırasında özne dört farklı biçimde ortaya çıkabilir. Öznenin yüklemle olan ilişkisine "özne-yüklem ilişkisi" adı verilir.

Bir eylemin gerçekleşmesi sırasında;

I. Özne, fiilin bildirdiği işi kendisi gerçekleştirir.
Annesi, tabağı yere atan Berkcan'ı dövdü.
Özne

II. Özne, işi kendisi yapmaz, yapılan işten etkilenir.
Berkcan dövüldü.
S. Özne

III. Özne, işi yapar ve yaptığı işten kendisi etkilenir.
Berkcan, ödevlerini bitiremeyince dövündü.
Özne

IV. Özne, eylemi bir başkasıyla birlikte gerçekleştirir.
Berkcan, bu sabah kardeşiyle dövüştü.
Özne


Fiiller öznesi yönüyle bu dört durumdan birinde ortaya çıkar. Yani öznesine göre fiiller dörde ayrılır:
1) Etken fiil
2) Edilgen fiil
3) Dönüşlü fiil
4) İşteş fiil

1) Etken Fiil
Etken fiil, öznesi belli olan fiildir.

Fiilin bildirdiği işi yapan gerçek, aktif bir özne vardır.

Gerçek özne, fiildeki işi kendisi yapar.

Âşık âlemi kör, dört yanını duvar sanır.
Özne

Herkesin geçtiği köprüden şen de geç.
Özne

Altın eli bıçak kesmez.

Herkes, kendi çukurunu doldurur.

Hilekârdan yumurta alan, içinde sarısını bulamaz.

Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar.

Bir senden büyüğün, bir de senden küçüğün sözünü dinle.

Yukarıda sıralanan atasözlerinde yüklemler etken fiildir.

Etken fiilin bulunduğu cümlelerde özne, gizli özne de ola­bilir. Gizli özne de bir gerçek öznedir; son iki atasözünün özneleri gizli öznedir.

Yüklemin etken fiil olduğu cümlelerde özne, insan ya da canlı olabileceği gibi cansız varlık da olabilir.

Aşağıdaki atasözlerinin öznelerine bakalım:

Mart çıkmadıkça dert çıkmaz.
Özne

Dilencinin torbası dolmaz.
Özne

Köpek, sahibini ısırmaz.
Özne

Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur.
Özne


2) Edilgen Fiil
Fiilde bildirilen iş, özne tarafından yapılmaz; bir başkası tarafından yapılır.

Edilgen fiilin kullanıldığı cümlelerde, özne işi yapan değil, yapılan işten etkilenendir. Yani özne edilgendir, pasiftir.

Savcı, bütün belgeleri teker teker inceledi,
Özne nesne yüklem

Bu cümlenin yüklemi etken fiildir, eylemi özne gerçekleştir­miştir. Yüklemi bir başka yerde görelim:

Bütün belgeler incelendi,
yüklem

Bu cümlenin yüklemi olan "incelendi" edilgen çatılı fiildir.

Cümlenin öznesi olan "bütün belgeler" sözcüğü işi yapan değil, başkasının yaptığı işten etkilenendir. Böyle öznelere "sözde özne" denir.
Sözde özne bir bakıma nesnedir. Yüklemin etken fiil oldu­ğu cümlede nesne olan söz, fiil edilgen duruma getiril­diğinde sözde özne olur.

Öğrencilerin sınav kâğıtlarını okudu. (Etken)
nesne yüklem

Öğrencilerin sınav kâğıtları okundu. (Edilgen)
sözde özne yüklem

Bütün kapıları açtık.
nesne yüklem

Bütün kapılar açıldı.
sözde özne yüklem

Aşağıdaki atasözlerinde sözde özne vardır; yani bu atasöz­lerinin yüklemleri edilgen fiildir.

Ay ışığında ceviz silkilmez.

Paça ıslanmadan balık tutulmaz.

Balık baştan avlanır.

Ölüme çare bulunmaz.

Edilgen fiilin bulunduğu cümlede "başkası tarafından" anlamı vardır. Bir fiilin edilgen olup olmadığı fiilden önce "başkası tarafından" sözü getirilerek anlaşılır.

Sınıfın perdeleri yıkandı, (başkası tarafından)

İşten gelir gelmez, banyoya girip yıkandı, ("başkası tara­fından" denmez.)

Birinci cümlenin yüklemi edilgen çatılı fiildir.

Etken fiil, edilgen duruma "-il, -il" ve "-n" ekleri ile getirilir.

—Ünsüzle biten fiillerden sonra "-il, -il, -ul, -ül" eklerinden biri gelir:
At-ıl-mak, ver-il-mek, seç-il-mek, döv-ül-mek, vur-ul-mak, göm-ül-mek, kat-ıl-mak...

—Ünlü ile biten fiillerden sonra "-n" eki gelir:
Oyna-n-mak, söyle-n-mek, oku-n-mak, başla-n-mak...

"-I" ünsüzü ile biten fiillerden sonra edilgenlik eki "-in, -in" olarak gelir:
Gel-in-mek, al-ın-mak, böl-ün-mek, çal-ın-mak, del-in-mek, bul-un-mak, bil-in-mek...

ÖRNEK SORU:
"Karikatür" kelimesi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözde özne göreviyle kullanılmıştır?
A) Karikatür, iletişim gücünün yüksekliği nedeniyle sevilir.
B) Karikatür, sanatların en dinamik olanıdır.
C) Karikatür, toplumsal değişimlerin aynasıdır.
D) Karikatür, yirminci yüzyılın etkin sanatlarındandır.
E) Karikatür, güldürmekten çok düşündürmelidir.
(1983/ÖYS)

Yüklemin edilgen fiil olduğu cümlelerde kimi zaman eyle­mi yapan "tarafından" sözüyle cümleye bağlanır.

Yarışmaya katılan eserler, bir görevli tarafından teslim
sözde özne
alındı.

Bu cümlede teslim alma işini yapan, tarafından sözüne bağlanarak (bir görevli tarafından) belirtilmiştir. Ancak bu bölüm cümlenin öznesi değildir. Özneyi bulmak için yük­leme "Ne?" sorusu sorulduğunda, "Yarışmaya katılan eser­ler" cevabı alınır. "Yarışmaya katılan eserler" sözü, bu cüm­lenin sözde öznesidir.

"Bir görevli tarafından" sözü cümlede zarf tümleci gibi kul­lanılmıştır. Ancak "tarafından" sözüyle cümleye bağlanan böyle sözlere "örtülü özne" de denilmektedir.

Böyle sözlere, kesinlikle dolaylı tümleç filan denmez.
Kimi zaman "-ce, -ca" eki "tarafından" sözünün yerine kul­lanılabilir:

Bu teklif sınıfça kabul edildi.

Öğrencilere okutulacak kitaplar kurulca belirlendi.

Teklifimiz yönetim kurulu tarafından kabul edildi. Kitaplar, yazarı tarafından imzalandı.

Edilgen fiilin kullanıldığı cümlelerde özne, sözde öznedir.

Ancak yüklemi edilgen fiil olan bazı cümlelerde, özne olmadığı gibi sözde özne de yoktur.

Ölenin ardından ağlanır.

Her tarafa bakıldı.

Suçluların kimlikleri araştırılmaya başlandı.

Oraya yarın gidilecek.

Yol üstünde durulmaz.

Bu cümlelerin neden öznesi yok? Bu cümlelerin yüklem­lerinde bulunan fiillerin etken fiil durumlarına bir bakalım:

"Ağlamak, bakmak, başlamak, gitmek, durmak"

Bu fiiller nesnesi yönüyle geçişsiz fiildir, nesne alamayan fiillerdir. Geçişsiz fiiller edilgen çatılı duruma getirildiğinde, o fiillerin bulunduğu cümlelerde sözde özne de bulunmaz.
Konuyu biraz daha açmak mı gerekiyor?

Sözde özne nedir, bir sözcük nasıl sözde özne olur? -Etken fiilin nesnesi, edilgen fiilin kullanıldığı cümlede sözde özne oluyordu.

Birol, mektubu okudu. —> Mektup okundu,
nesne yüklem sözde yüklem
(etken fiil) özne (edilgen fiil)

Nesne almayan (geçişsiz) bir fiil edilgen duruma getiril­diğinde o cümlenin sözde öznesi de olmaz.

Her tarafa baktı. —> Her tarafa bakıldı,
yüklem yüklem
(geçişsiz fiil) (edilgen fiil)

Ardından çok ağladık. —> Ardından çok ağlandı.

Biz oraya zamanında vardık. —> Zamanında varıldı.


3) Dönüşlü Fiil
Özne, fiilde anlatılan işi kendisi yapar ve yaptığı işten yine kendisi etkilenir.

Berk, karşısında babasını görünce çok sevindi, hemen koşup babasının boynuna sarıldı. Biraz sonra, kapıda kardeşi göründü. Okul saati geldiği için Berk yerinden kalkıp hazırlandı, çabucak giyindi.

Yukarıdaki cümlelerde geçen fiilleri çıkaralım:

"Sevindi, sarıldı, göründü, hazırlandı, giyindi"

Bu fiillerin tümünün öznesi var. "Sevindi" ve "sarıldı" yük­lemlerinin öznesi Berk'tir. "Göründü" fiilinin öznesi ise "kardeşi"dir; "hazırlandı" ve "giyindi" fiillerinin öznesi yine Berk'tir.

Dönüşlü fiilin kullanıldığı cümlede mutlaka bir gerçek özne olur.

"Berk"; "sevinme, sarılma" daha sonra da "hazırlanma ve giyinme" eylemlerini; kardeşi de "görünme" eylemini gerçekleştirmiştir. Berk ve kardeşi, yaptıkları eylemlerden yine kendileri etkilenmişlerdir.

Birkaç örnekle konuyu biraz açalım:

Alet işler, el övünür.

Alçak yerin tepeciği dağ görünür.

Bal olan yerde sinek de bulunur.

Arsız neden arlanır, çul da giyer sallanır.

Çok koşan çabuk yorulur.

Bal demekle ağız tatlanmaz.

Dönüşlü fiillerin özelliklerini belirleyelim:
ü Gerçek özne vardır.
ü Özne eylemi yapar ve yaptığı eylemden kendisi etkilenir. (Etken ve edilgen fiilin özelliği, aynı fiilde bir arada bulunur.)
ü Özne, yaptığı işten kendisi etkilendiği için cümlede baş­ka nesne olmaz, bu fiiller geçişsizdir.
ü Dönüşlü fiillerde "kendi kendine" yapma anlamı vardır.
ü Genellikle "-n, -in, -in" ekleri ile bir fiil dönüşlü duruma getirilir.
Ünlü ile biten fiillere yalnız "-n" gelir:
Yıka-mak —> Yıka-n-mak
Uza-mak —> Uza-n-mak
Kurula-mak —> Kurula-n-mak
Gizle-mek —> Gizle-n-mek
Tara-mak —> Tara-n-mak

Ünsüzle biten fiillere dönüşlülük eki "-in, -in, -un, -ün" biçi­minde eklenir:

Gör-mek -> gör-ün-mek, döv-ün-mek, öv-ün-mek, kaç-ın-mak, gez-in-mek, sev-in-mek, bak-ın-mak, çek-in-mek...

"-(ı)n" eki edilgenlik eki olarak da kullanıldığı için, bu ekle yapılan dönüşlü fiillerle edilgen fiiller yazılış olarak birbirinin aynıdır.

Dönüşlü Edilgen
Bir havlu alıp kurulandı. Bardaklar kurulandı.
Aynanın karşısında tarandı. Küçük kızın saçları tarandı.

Bu örneklerden hareketle "dönüşlü" fiillerle "edilgen" fiiller şöyle karşılaştırabilir:

- Gerçek özne - Sözde özne

- Özne aktiftir. - Özne pasiftir.

- Özne işi yapar ve yaptığı - İşi başkası yapar, özne
işten kendisi etkilenir. yapılan işten etkilenir.

- "Kendi kendine" - "Başkası tarafından"

Bazı fiillere getirilen edilgenlik eki ile dönüşlülük eki fark­lıdır:
Dönüşlü Edilgen
Döv - mek döv – ün - mek döv – ül - mek
Çırp - mak çırp – ın - mak çırp – ıl - mak
Gör - mek gör – ün - mek gör – ül - mek
Tak - mak tak – ın - mak tak – ıl - mak

"-(ı)l" ekiyle de bazı etken fiiller dönüşlü duruma getiri­lebilir:

Burada çok sıkıldı.

Delikanlı, adamın karşısına dikildi.

Bu davranışınıza çok kırıldım.

Çocuk konuştukça açıldı.

"-il, -il" ve "-n, -m, -in" ekleri ile türetilen bazı fiiller yerine göre dönüşlü de olabilir, edilgen de. Böyle bir durumda fiilde "başkası tarafından" yapılma anlamı mı, "kendi ken­dine" olma anlamı mı olduğuna bakılır. Ayrıca fiil dönüş-lüyse gerçek özne, edilgen ise sözde özne alacaktır.

Bir süre kendi kendine söylendi. (Dönüşlü)
Bize, burada beklememiz söylendi. (Edilgen)

Tek başına oturmaktan çok sıkıldı. (Dönüşlü)
Bu vidalar, çok fazla sıkılmış. (Edilgen)
İçeri girerken görevli karşımıza dikildi. (Dönüşlü)
Yolların kenarına akasya ağaçları dikildi. (Edilgen)

"-il, -il" ekiyle türetilmiş fiillerin bulunduğu bazı cümlelerde özne cansız olabilir. Cansız öznenin bulunduğu böyle cüm­lelerde fiil dönüşlü olmaz. Özellikle doğa olayları ile ilgili bu tip kullanımlarda bir "oluş" anlamı söz konusudur. Özne bir şey yapmaz, bir şey olur.

Dağlardaki kar zirveye doğru çekildi.
Özne

Ağaçların yaprakları döküldü.
Özne

Böyle cümlelerde fiil edilgen değildir, bu cümlelerde gerçek özne vardır.


ÖRNEK SORU 1:
"Yangın çok geçmeden söndürülmüştü."
cümlesindeki özne-yüklem ilişkisi aşağıdakilerden han­gisinde vardır?
A) O acılı haberi duyunca çok üzülmüştü.
B) Yüzbaşı Cemil, savaşın ilk gününde omzundan vurul­muştu.
C) Çocuk, yatağından kalkarak annesine sıkı sıkı sarıl­mıştı.
D) Ahmet Refik, yokuşun başına doğru yorulmuştu.
E) Onların bağırtılarını duydukça sinirleri iyice gerilmişti.
(1984/ÖYS)


ÖRNEK SORU 2:
Anneleri yaramazlık yapan çocuklara söylendi.
Bu cümlenin yüklemiyle aşağıdaki cümlelerden hangi­sinin yüklemi arasında çatı yönünden benzerlik vardır?
A) Toplantıda önemli kararlar alındı.
B) Bayram bu yıl daha coşkulu kutlandı.
C) Okul arkadaşını karşısında görünce çok sevindi.
D) Üyelere verilen kartların tümü yenilendi.
E) Törende çağdaş ozanlardan şiirler okundu.
(2002)



4) İşteş Fiil
Birden çok özne tarafından karşılıklı ya da birlikte yapılan iş ve eylemlere işteş fiil denir.

İşteşlik eki "-ş, -iş, -iş, -uş, -üş"tür.

Kavşakta iki araç çarpıştı.

Konuyu ayrıntılı biçimde tartıştılar.

Bir fiilin işteş fiil sayılabilmesi için;
—Fiildeki işin yapılabilmesi için birden çok özne gerekli olmalı.

—Fiil, "-ş, -iş, -iş" ekini almış olmalıdır.

Birden çok öznesi olan her fiil işteş olmadığı gibi, "-ş, -(ı)ş" ekini almış her fiil de işteş değildir.
Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:

I. Az önce on kişi daha geldi.
II. Çocuklar amaçlarına ulaştılar.
III. Sınıfa yeni gelenlerle tanıştılar.

Her üç cümlede de eylem birden çok özne tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak I. ve II. cümledeki eylemler tek kişi tarafından da yapılabilir. Dolayısıyla bu eylemler (fiiller) işteş değildir.

III. cümlenin yüklemi olan "tanışmak" fiili ise tek kişiyle yapılacak bir iş değildir, mutlaka karşıdaki birine ya da biri­lerine ihtiyaç vardır. Bu cümle, sadece "Tanıştı." sözcüğün­den de oluşsa yine işteş fiil olur.

İşteş fiil birden çok öznesi olan fiil değil, birden çok özneyi gerektiren fiildir.

İşteşliğin, öznelerin eyleme katılma biçimlerine göre çeşit­leri vardır:


—Karşılıklı yapma
Eylemi (fiili), iki ya da daha çok özne karşılıklı yapar, gerçekleştirir.

Bir taksiyle minibüs caddenin başında çarpıştı.

Karşılıklı yapma anlamı olan bu cümlede iki özne de fiilde­ki işi yapmıştır.

Bu cümlede;
"-Taksi, minibüse çarptı.
-Minibüs, taksiye çarptı." anlamı vardır.

Şu fiiller "karşılıklı yapma" anlamı taşıyan işteş fiillerdir:
"Döv-üş-mek, anlaşmak, atışmak, bakışmak, itişmek, tanışmak, karşılaşmak, görüşmek, boğuşmak, selam­laşmak, tartışmak..."

Aşağıdaki cümlelerin yüklemlerinde karşılıklı yapma söz konusudur:

Burak'la sık sık tartışır, fakat sonunda anlaşırız.

Bu amcayla her sabah karşılaşıyoruz.

Sizinle sonra yine görüşelim.

İstasyon çıkışında iki tren çarpıştı.

Dostlar kucaklaşır, düşmanlar boğazlaşır.

—Birlikte yapma
Fiilde bildirilen işi, eylemi, hareketi iki ya da daha çok özne birlikte yapar. İşin yapılması sırasında özneler karşı karşıya değil, yan yana, omuz omuzadır.

"Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısındaki gibidir.

"Gül-üş-mek, ötüşmek, ağlaşmak, uçuşmak, kaçış­mak, bağrışmak, meleşmek..."
Birlikte yapma anlamı taşıyan işteş fiiller, tekil özne ile cüm­lede kullanılamaz.

"Çocuklar bağrışıyor." denir; ama "Çocuk bağrışıyor." biçi­minde bir kullanım olmaz.

* Birlikte yapma anlamı taşıyan işteş fiiller, geçişsiz fiiller­den türetilmiş fiillerdir.

"Gülmek, ağlamak, kaçmak, uçmak..." gibi fiiller nesne almaz.

Köpeği gören çocuklar kaçıştı.

Sabah olunca, ağılda kuzular meleşir.

Oturup birlikte ağlaşalım.

Herkes bağrışıyordu.


—Anlamca işteş
"Savaşmak, barışmak, güreşmek, konuşmak, yarış­mak, üleşmek..."

Anlamca işteş fiillerin sayısı çok azdır, yukarıdaki listeye en çok bir iki fiil daha eklenebilir.

Bu fiillerin işin yapılışı yönüyle "karşılıklı yapma" bildiren fiillerden farkı yoktur.

İki genç güreşiyordu.

Birol'la Bahadır dövüştü.

Birinci fiil "anlamca işteş", ikincisi "karşılıklı yapma" bildiren işteş fiildir. Her iki cümlede de işin yapılışında karşılıklı olma durumu söz konusudur. Öyleyse farkları nedir?

"Dövüşmek" fiilinde "-iş, -iş" eki var. "Güreşmek" fiilinde kök ile eki ayırmak mümkün değildir.

"Barışmak, savaş­mak, konuşmak..." gibi öteki fiiller de böyledir.


—Nitelikte eşitlik
İşteş fiillerde eylem ya "karşılıklı" ya da "birlikte" yapılır. "Nitelikte eşitlik" adı altında bir başka işteş fiil grubundan söz edilir.

"Kızıllaşmak, kötüleşmek, derinleşmek, beyazlaş­mak, durgunlaşmak, berraklaşmak, arılaşmak, saf­laşmak, bronzlaşmak, koyulaşmak, katılaşmak, sıvılaşmak, Batılılaşmak, güzelleşmek, esmerleşmek ..."

Bu fiillerle kurulan cümlelerde birden çok özneye ihtiyaç yoktur.

“Su derinleşiyor.”

"Güneş doğmadan önce ufuk kızıllaşır."

"Biraz ilerleyince su derinleşiyor."

Bu fiillerde "oluş" söz konusudur. Nitelik, durum bildiren sözcükler fiil durumuna getirilmiştir.

* "-leş, -laş" eki ile, isimlerden işteşlik anlamı taşıyan fiiller de türetilir:
"Söz-leş-mek, haberleşmek, iddialaşmak, yüzleşmek, dertleşmek, tokalaşmak, mektuplaşmak..."

Bu fiillerde, eylem birden çok özneyi gerektirir, karşılıklı yapma anlamı söz konusudur.

* "-ş, -(ı)ş" ekini almış her fiil işteş değildir:

Tırtıllar kelebeğe dönüştü.

Polis gelince olay yatıştı.

İyi çalışıp arkadaşlarına yetişti.

Çantayı çalan hırsız kalabalığa karıştı.

Vapur, iskeleye yanaştı.

Bilgisayar teknolojisi, neredeyse her gün gelişiyor.

Amacına ulaştı.

Bu cümlelerde "işteşlik" söz konusu değildir. Yüklemde belirtilen eylemi, tek özne bu cümlelerde yapmıştır ve her zaman yapabilir. Bu fiiller geçişsizdir. Özne fiildeki işi yapar ve yaptığı işten yine kendisi etkilenir; yani bu fiillerde "dönüşlülük" vardır.


ÖRNEK SORU 1:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir işi karşılıklı yapma anlamı vardır?
A) Üç gün içinde değişmiş, iyice esmerleşmişti.
B) Yeni bir elbise almış, bu ona çok yakışmıştı.
C) Hepsi dağılmış, bir yere kaçışmıştı.
D) Çok beklemiş, sonunda isteğine kavuşmuştu.
E) Türlü cephelerde bulunmuş dövüşmüştü.
(1980)


ÖRNEK SORU 2:
"İnsan yutan kumsallarda tam üç yıl vatan için dövüştüler."
cümlesinde görülen özne - yüklem ilişkisi aşağıdakiler den hangisinde vardır?
A) Bir süre sonra onlar da kalabalığa karıştılar.
B) Korkularından beton duvara iyice yapıştılar.
C) Sonunda bir küçük oda bulup oraya sığıştılar.
D) Tren kalkmak üzereyken soluk soluğa yetiştiler.
E) Sabaha değin bu sorunu uzun uzun tartıştılar.
(1982/ÖYS)


Türkçede fiillerin çatısı, öznesi ve nesnesi yönünden ayrı ayrı incelenir. Ancak kimi sınav sorularında sorunun özne ya da nesne ile ilgili olduğu açıkça belirtilmez.

"Hangisinin yüklemi çatısına göre farklıdır?" soru kalıbı kullanılır. Böyle bir soru cümlesi ile karşılaşıldığında ilkin neye bakılacak? Bu durumu bir soru ile açıklayalım:


ÖRNEK SORU 1:
Çocuklar sıralarından kalktılar.
Bu cümlenin yüklemi çatı yönünden aşağıdakilerden hangisine benzemektedir?
A) Bozulan araba yolun ortasında durdu.
B) Tabloyu iki pencere arasındaki duvara astı.
C) Kitapları raflara güzelce yerleştirdi.
D) Yaşamındaki boşluğu hayvan sevgisiyle doldurmuştu.
E) O da ağabeyi gibi pilot olmayı çok istiyordu.
(1994)


ÖRNEK SORU 2:
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, çatı bakımından öbürlerinden farklıdır?
A) Beğendiğim halı Kayseri'de dokunmuş.
B) Yılbaşı için bütün vitrinler süslenmiş.
C) Yerler daha yeni silinmiş.
D) Bulaşıklar çok iyi temizlenmiş.
E) Kardeşim yatmadan önce yıkanmış.
(1987/ÖYS)

2 yorum:

  1. çok iyi, aklıma takılanlara cevap bulabildim..

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler çok güzel notlar . bir de soruların cevaplarını rica etsem

    YanıtlaSil